Ceza hukukçusu Prof. Dr. Hasan Sınar, kamu görevlilerinin sorumluluğu konusundaki tartışmaları Cumhuriyet’e değerlendirdi. Türkiye’de doğal afetler ve büyük kazalar sonrasında yürütülen ceza soruşturmalarının çoğunlukla cezasızlıkla sonuçlandığını belirten Sınar, bu kez ise kamu görevlilerinin de soruşturma kapsamına alındığına dikkat çekti.
Geçmişte Soma maden faciası, Çorlu tren kazası ve 6 Şubat depremi gibi büyük facialarda sorumluların çoğunlukla ceza almadığını belirten Sınar, “Türkiye, cezasızlık kültürünün hâkim olduğu bir ülke. Eğer kamuoyu baskısı olmazsa süreç bir süre sonra yavaşlar ve sorumlular özgürlüklerine kavuşur” ifadelerini kullandı.
‘OLASI KAST’ CAYDIRICILIĞI
Son yedi yılda üç kez ceza affının uygulandığını vurgulayan Sınar, “Kamuoyu bu süreci titizlikle takip etmezse sorumlular tamamen ceza almaktan kurtulabilir” ifadelerini kullandı. Prof. Dr. Sınar, “Bilinçli taksirle yürütülen davalarda sorumlular genellikle düşük cezalar alır ve bu cezalar da çeşitli yollarla infaz edilmez. Ancak olası kast ile ilerlenirse daha caydırıcı cezalar verilmesi mümkündür” diye konuştu.
Hollanda gibi ülkelerin cezaevlerini kapatırken Türkiye’de sürekli yeni cezaevlerinin açıldığını ifade eden Sınar, “Yanlış infaz politikaları suçu teşvik ediyor. Eğer suç işleyen kişiler erken tahliye edilir ve cezasızlıkla ödüllendirilirse bu döngü devam eder” dedi.
