Yaza hazırlık: Kilo vermede yapılan en büyük hatalar!

“`html

Yaz mevsiminin yaklaşmasıyla, birçok insan hızla kilo verme çabası içine girmektedir. Fakat, tezgah altındaki diyetlerden yakınanlar, bu uygulamaların kalıcı kilo kaybını önlemenin yanı sıra, ciddi sağlık riskleri de beraberinde getirdiğini unutmamalıdır. İstanbul Gelişim Üniversitesi Beslenme ve Diyetetik Bölüm Başkanı, Beslenme ve Diyetetik Uzmanı Doç. Dr. Merve Bayram, düşük kalorili diyetler, öğün atlamaları, monotona beslenme ve detoks uygulamalarıyla ilgili önemli uyarılarda bulundu.

SÜRDÜRÜLEMEZ DİYETLERİN ZARARLARI

Yaz gelişirken, birçok bireyin yöneldiği hatalar arasında sürdürülemez diyetler başta gelmektedir. Doç. Dr. Bayram, “Çok düşük kalorili besin listeleri, trend diyetler veya yalnızca belirli bir gıda grubuna dayalı programlar, kısa vadede kilo kaybı sağlayabilir, ancak uzun vadede kas kaybı, metabolizma hızında düşüş, enerji azalması ve vitamin-mineral eksiklikleri gibi ciddi sonuçları doğurabilir, dedi.

DETOX SULARI ZAYIFLAMAYA DEĞİL, YANILMALARA NEDEN OLUYOR

Popülerleşen detoks suları ve uygulamalarıyla ilgili değerlendirmelerde bulunan Bayram, bu uygulamaların bilimsel bir temele dayanmadığını belirtti: “Detoks, karaciğer, böbrekler ve bağırsakların doğal yolu ile gerçekleştirdiği bir süreçtir. Sağlıklı bireylerde bu sistemler zaten verimli bir şekilde çalışır.”
Bayram, detoks sularının bazen iştah kontrolünü artırdığı veya su alımını güçlendirdiği doğrultusunda olumlu sonuçlar gözlemlense de, gerçek anlamda bir zayıflama yöntemi olmadığını ifade etti: “Detoks suları, düşük kalorili olmaları nedeniyle tartı açısından geçici bir düşüşe süreç yaratabilir; fakat bu kayıp genelde yağdan değil, vücuttaki su ve kas kütlesinden kaynaklanır. Bununla birlikte bu sürdürülebilir bir zayıflama değildir,” şeklinde konuştu.

KRONİK RAHATSIZLIĞI OLANLAR DİKKAT!

Aşırı miktarda detoks suyu tüketiminin vücutta sıvı ve elektrolit dengesizliklerine yol açabileceğini belirten Doç. Dr. Bayram, bu durumun kas krampları, halsizlik, baş dönmesi ve düşük tansiyon gibi belirtilerle kendini gösterebileceğini söyledi. Özellikle detoks sularında sıkça bulunan maydanoz, limon, salatalık gibi bileşenlerin idrar söktürücü etkilerinin durumu daha da kötüleştirebileceğini aktardı. Bayram, kronik bir hastalığı olan kişilerin (şeker, tansiyon, böbrek ve kalp hastalıkları gibi) detoks uygulamalarından kaçınmaları gerektiğinin altını çizdi: “Böbrek hastalığı olanların potasyum içeriği yüksek sebzeleri aşırı tüketmesi, kalp ritim bozukluklarına sebep olabilir,” şeklinde ekledi.

HAFTADA 0,5-1 KG KİLO VERME HEDEFİ

Sağlıklı bir kilo verme sürecinin, bireyin yaşına, cinsiyetine, metabolizma hızına ve sağlık durumuna göre planlanması önemlidir. Doç. Dr. Bayram, idealim kilo kaybının haftada 0,5-1 kilogram arasında olması gerektiğini söyledi: “Önemli olan kas ve su kaybı değil, yağ kütlesinin azaltılmasıdır. Bunun için yeterli protein, sağlıklı yağlar ve lif içeren, dengeli bir beslenme programı uygulanmalıdır.”
Bayram, “yaz diyeti” gibi çok düşük kalorili programlara temkinli yaklaşılması gerektiğini belirterek, “Bu tür diyetlerde genellikle besin çeşitliliği yetersizdir. Tek tip besin tüketimi, kas kaybı, düşük tansiyon, saç dökülmesi gibi sorunları tetikleyebilir,” diye ekledi. Ayrıca, bu diyetlerin uzun vadede “yo-yo döngüsü” oluşturduğunu, yani bireylerin kısa sürede verdikleri kiloları hızla geri alıp, tekrar kilo alıp verme döngüsüne girdiğini vurguladı.

PSİKOLOJİK ETKİLERİ UNUTMAYIN

Doç. Dr. Bayram, sağlıksız diyetlerin yalnızca fiziksel değil, aynı zamanda psikolojik sonuçlar doğurduğuna dikkat çekti: “Katı ve kısıtlayıcı diyetler, bireylerde suçluluk duygusu, yeme bozukluğu ve motivasyon kaybı gibi olumsuz sonuçlar doğurabilir. Kilo verme süreci, profesyonel destekle, sürdürülebilir hedeflerle ilerletilmelidir.”

Bayram, yaz aylarına hazırlanırken yapılan hataların, kısa vadede değil, uzun vadeli etkiler doğurabileceğini böylece belirtti: “Kilo vermek isteyen bireyler, popüler fakat bilimsel temelden yoksun yöntemler yerine, dengeli beslenme ve yeterli fiziksel aktiviteyle desteklenen bir yaşam biçimini benimsemelidir,” şeklinde konuştu.

“`

Related Posts

Fransız doktor “ağzıma bile sürmüyorum” diyerek uzak durulması gereken 2 ürünü paylaştı

Televizyonların tanınmış yüzü, ünlü Fransız doktor Michel Cymes, kendi mutfağının “kara listesini” açıkladı. “Ağzıma bile sürmem” dediği ve katkı maddeleriyle dolu olduğunu belirttiği o iki popüler ürünün, uzun vadede ciddi sağlık riskleri taşıdığını söyledi. İşte bir doktorun asla yemediği o iki gıda…

Uzmanı açıkladı: O belirtiler ‘uyuz’ habercisi olabilir

Karadeniz Teknik Üniversitesi Tıp Fakültesi Farabi Hastanesi Deri ve Zührevi Hastalıkları Uzmanı Doç. Dr. Leyla Baykal Selçuk, uyuzun en belirgin özelliğinin geceleri vücut sıcaklığındaki artış ve yoğun kaşıntı olduğunu bildirdi.

Organ bağışında yeni dönem: e-Devlet ve e-Nabız’dan yapılabilecek

Organ bağışında dijital başvuru dönemi başlıyor. Artık e-Devlet ve e-Nabız’dan organ bağışçısı olunabilecek.

Yağmur sonrası deniz enfeksiyonlarına dikkat!

Özellikle sağanak yağışların ardından denize girilmesinin, çeşitli sağlık risklerini de beraberinde getirdiğini belirten Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Emre Öztürk, “Yoğun yağışların ardından dere, kanalizasyon ya da yüzey suları denizle buluşur. Bu sular, çeşitli mikroorganizmalar, bakteriler ve hatta parazitlerle yüklü olabilir. Bu da, çocuklarda mide-bağırsak enfeksiyonlarından kulak iltihabına, cilt döküntülerinden göz enfeksiyonlarına kadar birçok sağlık sorununa yol açabilir” dedi.

Yaz sıcaklarında doğal gençlik kaynağı: Deniz suyu! Cilt bariyerini güçlendiriyor

Yaz aylarında hem serinleyip hem de gençleşmenin mümkün olduğunu söyleyen Dr. Asel Seda Bal, deniz suyunun cilt yaşlanmasını geciktiren ve cilt bariyerini güçlendiren doğal etkilerini anlattı.

Sağlık Bakanlığı’ndan 81 ile yazı gitti

Bakan Memişoğlu’nun talimatıyla hız kazanan denetimler kapsamında; ocak ayında 38, nisan ayında 53 müfettişle başlatılan iki ana teftiş seferberliğinde 19 ilde yer alan 206 hastane denetlendi. Tespit edilen sorunlar çözülerek sağlıkta hizmet kalitesi yükseltildi.