Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanı Dr. Öğr. Üyesi Bilgehan Tağrikulu, topuk dikeni hastalığının nedenleri ve tedavi yöntemleri hakkında bilgi verdi.
Topuk dikeni, topuk kemiğinin altında oluşan ve ayağın altındaki plantar fasya adlı dokunun iltihaplanmasıyla ilgili bir kemik çıkıntısı olduğunu belirten Tağrikulu, “Bu durum, kilo fazlalığı, uzun süre ayakta durma, ayak şekli, yürüme bozuklukları, romatizmal hastalıklar, ayak kemer problemleri, aşil tendon iltihabı gibi faktörlere bağlı olarak gelişebilir” dedi.
Tağrikulu, topuk dikeni olan hastaların en sık şikayet ettikleri belirtinin topukta ağrı olduğunu söyledi.
“Hastalar, sabah kalktıklarında veya uzun süre ayakta kaldıklarında topuklarında şiddetli ağrı hissederler. Bu ağrı, günlük yaşam ve spor aktivitelerini olumsuz etkiler. Hastalar, ayakkabı değiştirmekle çözüm bulamazlar” diye konuştu.
Topuk dikeni tanısının basit bir röntgen filmiyle konulabileceğini ifade eden Tağrikulu, tedavi seçenekleri arasında taban egzersizleri, tabanlık kullanımı, kilo verme, kortizon ve PRP enjeksiyonları, RF ablasyon ve ESWT işlemi olduğunu anlattı.
Tağrikulu, “Tedavide önemli olan noktalardan biri de hastanın kilo vermesidir. Topuk dikeni tedavi edilmezse, hastanın yaşam kalitesi düşer ve bacaklarda da ağrılara neden olabilir” dedi.
Tağrikulu, ESWT tedavisinin yüksek basınçlı ses dalgalarının topuk dikeni olan bölgeye uygulanmasıyla çalışan bir yöntem olduğunu söyledi.
Tağrikulu, “Bu tedavi, 3-5 seans halinde yapılır ve her seans 10-20 dakika sürer. Tedavi sonrasında hasta normal hayatına devam eder. Tedavi sonucunda, 4-6 hafta içinde ağrı ve şikayetler büyük ölçüde azalır ve hastanın yaşam kalitesi artar” diye ekledi.
